Uzaktan eğitim, akademik kurumların daha geniş bir kitleye ulaşması ve öğrencilerin derslere daha kolay erişmesi için mükemmel fırsatlar sağlamaktadır ancak bazı uzaktan eğitim zorluklarını da kabul etmek gerekir. Ne de olsa, zorlukların üstesinden gelmek veya olabilecek olumsuz etkileri azaltmak için stratejilerin geliştirilebileceği ancak zorlukların anlaşılmasıyla mümkündür.

Uzaktan eğitim zorluklarının üstesinden gelmenin bazı yolları hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin veya Uzaktan Eğitim Nedir? Ve Neden Bu Kadar Önemli? okuyun.

Modern uzaktan eğitim, insanlar dünyanın farklı yerlerinde olsa bile, sınıfların ve derslerin gerçekleşmesi için mükemmel bir fırsat sunar; ancak birkaç uzaktan eğitim zorluğu da vardır. Sonuçta, öğrenme grubunun üyeleri arasındaki fiziksel ayrılık, bazı öğrenme etkinliklerinin mümkün olmasını bile engeller.

Bunun da ötesinde, teknoloji kendi başına sorunlar sunabilir, ancak aynı zamanda çözümler de sağlayabilir ve nihayetinde, tarihsel olarak uzaktan öğretim ve uzaktan öğrenimle bağlantılı olarak düşünülen birçok sorunun üstesinden artık gelinebilir. Bu yazıda, bu zorluklara ve bunlarla tam olarak nasıl başa çıkılacağına daha derinlemesine bakacağız.

Katılım ve Mevcudiyet

Muhtemelen uzaktan eğitimle ilgili en büyük zorluk, yüksek düzeyde öğrenci katılımı sağlamak ve yıpranma oranlarını düşük tutmaktır. IMAC tarafından yürütülen araştırmaya göre, birçok uzaktan eğitim dersi nispeten yüksek – bazen yüzde 50’yi aşan – ders bırakma oranlarından muzdariptir ve bu genellikle katılımla ilgilidir.
Çalışma, aşağıdakiler de dahil olmak üzere, katılımı artırmanın bazı yollarını vurgulamaya devam ediyor:

• Öğrenme grubu içinde akıcı iletişim sağlamak.
• Bir özellik olarak ortak sorumluluk ile yakın bir ortam yaratmak.
• Sanal sınıflar ve benzeri çevrimiçi alanlardan yararlanma.

Uzaktan derslerin, kayıt edilen derslerden biraz daha fazlası olduğu bir durumdan kaçınmak çok önemlidir. Aktif öğrenmenin temel önermesi, video konferans veya sanal sınıf ortamlarında hala uygulanabilir ve bu teknoloji, ortak sorumluluk oluşturmaya yardımcı olabilecek işbirliği ve tüm grup etkinliklerini kolaylaştırmaya da yardımcı olabilir.

Güvenilir İletişim

Yukarıda bahsedilen akıcı ve güvenilir iletişim sağlama zorluğu, uzaktan öğrenimin önündeki en büyük engellerden biridir ve bu, özellikle öğrenme etkinliklerinin çoğu eşzamansız olduğunda ve bağımsız çalışmaya dayandığında geçerlidir. Ancak, düzenli e-posta yazışmaları, net talimatlar ve bire bir görüntülü sohbet seçenekleri yardımcı olabilir.

Eşzamanlı öğrenmede ise öğrenme grubunun ne zaman bir araya geleceği ve bunun için ne yapılması gerektiği konusunda net olmak önemlidir. Örneğin, insanların Microsoft Teams, Zoom veya Google Hangouts gibi belirli iletişim kanallarına erişmeleri gerekiyorsa, önceden bilmeleri gerekir.

İletişimle ilgili uzaktan eğitim zorluklarının üstesinden gelmenin en iyi yolu, iletişim için mümkün olduğunca çok kanal sunmaktır. Bu, öğrencilerin ihtiyaç duyduklarında soru sormalarına ve bilgi edinmelerine, öğrenme grubunun diğer üyelerine bağlı hissetmelerine ve yanlış anlamaları ve benzeri iletişim sorunlarını en aza indirmelerine olanak tanır.

Gerekli Teknolojiye Erişim

‘Uzaktan Eğitim Nedir? Ve Neden Bu Kadar Önemli?’ yazımızda da açıklandığı üzere, modern uzaktan eğitimin çoğu internet üzerinden gerçekleşir ve çoğu zaman öğrencilerin aynı uygulamaları veya hatta daha geniş bir öğrenme sistemini kullanmaları gerekir. Ancak bu, erişim sağlanması söz konusu olduğunda bir zorluk teşkil etmektedir.

Uzaktan eğitimin mümkün olduğunca erişilebilir hale getirilmesi önemlidir ve öğrenciler ders ücretlerini öderken ve gerekli cihazlara geçtiklerinde, çok sayıda yazılım uygulamasına da yatırım yapmaları beklenebilir. Benzer şekilde, temel teknolojinin mümkün olduğunca uygun fiyatlı tutulması önemli olabilir.

Yazılıma erişim sağlama konusunda Microsoft Office 365 ve Google Apps gibi bulut tabanlı platformların en iyi çözümü sağlaması muhtemeldir. Bazı akademik kurumlar, öğrencilerin dizüstü bilgisayarları ve benzeri temel cihazları edinmeleri için indirimler veya fonlar sunarak teknolojiye erişimi de geliştirmektedirler.

İşbirliğini Kolaylaştırmak

Son olarak, eğitim içinde işbirliğinin avantajları çoktur. Cornell Üniversitesi’nin işaret ettiği gibi, işbirlikçi öğrenme kavramı, öğrencilerin daha üst düzey düşünmeyi, temel kavramları anlamalarını ve iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bunun da ötesinde, sınıf deneyimine sosyal bir unsur oluşturmaya yardımcı olabilir.

Tabii ki, uzaktan eğitim ile bu biraz daha zor hale geliyor. Fiziksel bir sınıfta, öğrencilerden gruplar halinde çalışmalarını istemek nispeten kolaydır ve işbirliği çok daha ‘uygulamalı’ olabilir. Ancak, özellikle bulut, ekran paylaşımı, video konferans ve diğer benzer teknolojiler sayesinde uzaktan işbirliği de mümkündür.

İşbirliğinin öğrenme deneyimlerini iyileştirmeye yardımcı olabileceği sayısız yol göz önüne alındığında, grup veya ikili çalışma görevlerini kolaylaştırmak genellikle en büyük önceliktir. myViewBoard Classroom gibi çözümler, paylaşılan dijital tahta, anında toplantı grupları, canlı açıklamalar, ekran paylaşımı ve bir dizi başka kullanışlı özellik sunarak bu konuda yardımcı olabilir.

Son Söz

Modern internet çağı, geleneksel uzaktan eğitim zorluklarının veya sorunlarının çoğunun ortadan kaldırılmasına zaten yardımcı oldu; ancak öğretmenlerin, okulların ve öğrencilerin hepsinin, kalan engelleri anlaması zorunludur. Spesifik olarak, katılım, mevcudiyet, iletişim, erişim ve işbirliği, üstesinden gelinmesi gereken zorluklar yaratır ve myViewBoard dahil olmak üzere teknolojik çözümler kilit bir rol oynayabilir.

myViewBoard Suite ve öğrenmeyi ve işbirliğini nasıl kolaylaştırdığı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, burayı tıklayın. Veya sanal bir sınıfta öğrenci katılımını artırma konusundaki yazımızı okuyabilirsiniz.