ViewSonic Library > Eğitim > İçgörüler > Sınıf Mevcutları Hakkında Rahatsız Edici Gerçek

Sınıf Mevcutları Hakkında Rahatsız Edici Gerçek

Öğretmen kıtlığı giderek daha büyüdüğünden, artan sınıf mevcudu Birleşik Krallık’ta ciddi bir sorundur. Başka bir seçenekleri olmadığından, okullar, mevcut öğretmenlerin sınıf mevcudunu artırıyorlar. Ne yazık ki, bu sadece sorunu daha da kötüleştiriyor. Eğitim liderleri kendilerine bazı zor sorular sormalıdır. Artan sınıf mevcutları ve bazı olası çözümler hakkında daha fazla bilgi için okumaya devam edin.

30.000 öğretmen eksikse sınıf mevcudu nasıl etkilenir? Birleşik Krallık okullarında azalmakta olan öğretmen sayısı ve bunun yaratacağı potansiyel etki, insanların zihninde ön saflarda yer alıyor ve medyada büyük ilgi görüyor.

Okullardaki personel seviyeleri, özellikle personel işe alma ve elde tutmadaki zorluklardan dolayı etkilenmiştir. Bu, yalnızca bazı öğretmenlerin mesleği bırakmak istemesine neden olan iş yükü ve baskı koşulları nedeniyle değil, aynı zamanda okulların artık daha önce sahip oldukları sayıda öğretmen istihdam etmeyi göze alamayacağı anlamına gelen finans kesintilerinin bir sonucudur.

Bu süreçlere “yeniden yapılanma” gibi örtmece ifadeler yerleştirilebilirken, bu tür terimlerin gerçekten yansıttığı şey, güvenli – etkili bir eğitim şöyle dursun, çıplak temellerin ötesine geçme ihtiyacıdır.

Kötü performans gösteren okullardan, “mükemmel” okullara kadar ülkedeki tüm okullar değişikliklerden etkilendiğinden, birçok okulun artık personel değiştiremeyecek duruma geldiğine, çünkü parasının yetmediğine tanık oluyoruz.

Boşlukları Doldurmak İçin Daha Büyük Sınıf Mevcutları

Bu, eğitim sistemimizin sağlığıyla ilgili birçok endişeyi ve soruyu gündeme getirirken, bazı araştırmalar bu alandaki en büyük endişenin ve belki de mevcut değişikliklerden en çabuk hissedilenlerden birinin, artan sınıf mevcudu sorunu olduğunu göstermiştir.

Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmalar, sınıf mevcudunun daha önce düşünüldüğü gibi öğrenci performansı için bu kadar geniş bir farklılaştırıcı olarak hareket etmediğini ileri sürüyor. Bununla birlikte, akademik performansın etkilenmeyebileceği bilgisiyle bile, sınıfların ötesinde, daha büyük sınıfların öğrencileri nasıl etkileyebileceğini düşünmek büyük önem taşımaktadır.

Büyük ne zaman “çok büyük” olur? Üniversitelerde görülen 50 – 60 öğrenciye ulaşan ilkokul ve ortaokul sınıfları görmeye başlayacak mıyız? Halihazırda, bazı bölgelerde okullar, personel sayısı düştükçe sınıf büyüklüklerinin arttığını bildiriyor.

Sınıf Mevcutları Hakkında Rahatsız Edici Gerçek

Büyük Sınıfların Öğretmenler ve Öğrenciler Üzerindeki 5 Etkisi

  1. Daha anlamsız ilişkiler
  2. Daha düşük öğrenci katılımı
  3. Artan iş yükü
  4. Daha zor öğretmen alımı
  5. Öğretmenlerin daha zor elde tutulması

Böyle yüksek sınıf sayıları İngiliz okullarında bir gerçeklik haline gelirken, daha büyük sınıfların faydalarının, daha büyük sınıflar nedeniyle görülebilecek olumsuz sonuçları uygun şekilde azaltıp azaltmadığına bakmamız gerekir.

Öğrenci başına düşen süre azalacağından, sınıf mevcudu arttıkça öğretmenlerin öğrencilerle nasıl anlamlı bir ilişki kurabileceklerini görmek zordur. Bunun ötesinde, öğrenciler, katılım ve etkinliklerini veya çevrelerini keşfetmek için aynı kapasiteye sahip olmayacakları için, çocuklara eleştirel düşünmeyi geliştirmeleri için daha az fırsat vererek, öğrenci katılımının da azalması beklenebilir.

Ayrıca, daha büyük sınıf mevcudu, not verme ve hazırlıktaki artış nedeniyle iş yükünde artış anlamına gelir. Sonuç olarak, bu durum, daha az kişinin mesleğe girmesini ve daha fazla öğretmenin mesleği bırakmasını teşvik edebilecek daha kuvvetli bir ortam yaratacağından, öğretmen işe alımı ve elde tutma için olumsuz bir döngü yaratacaktır.

Buna ek olarak, ilkokul ve ortaokul sınıflarının sırasıyla daha küçük olması beklenirken, üniversite ders büyüklüklerinin neden bu kadar yüksek sayılara sahip olduğunu sorgulamamız gerekiyor. Bunun bir nedeni kuşkusuz üniversite öğrencilerinin bu şekilde öğrenecek anlayış ve olgunluğa sahip olmaları ve kavramları daha teorik bir temelde kavramalarıdır. Bu gerçekten genç öğrencilerimizden beklememiz gereken bir şey mi? Ve bu onları akademik olarak etkilemiyorsa, hayatlarının büyük bir bölümünü birlikte geçirdikleri yetişkinler olan öğretmenleriyle güvenli bağlar kuramadıkları için özdeğerlerini ve refahlarını etkiliyor olabilir;

Zor Bir Soruya Nasıl Cevap Verilir – Daha Fazla Öğretmen

Ne yazık ki çoğu insan gibi bizim de kolay bir cevabımız yok çünkü zor durumlar için kolay cevaplar yok; ve herhangi bir çözümün tam olarak gerçekleşmesi zaman, sabır ve işbirliği gerektirecek.

Verilen herhangi bir cevapla, bariz olan bir şey, meslekte daha fazla kişiye ve aynı zamanda belki de şu anda mevcut olmayan destekleyici rolleri üstlenebilecek insanlara ihtiyaç duyulmasıdır. Buradaki umut, öğretmenlerin üzerindeki yüklerin bir kısmını almaları ve öğrencilere hak ettikleri ve ihtiyaç duydukları olumlu ve ilgi çekici ilişkileri geliştirme fırsatı vermeleridir.

Bizden daha fazla fırsata sahip olmalarını ya da en azından aynı fırsatlara sahip olmalarını gençlerimize borçluyuz. Ancak eğitim sisteminin bu şekilde onları başarısızlığa uğratma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görebiliyoruz. Bu, şimdiye kadar yaşadığımız en kötü kesintilerden bazılarına rağmen, yüksek eğitim seviyelerini korumaya çalışan öğretmenlerin ve özellikle başöğretmenlerin sıkı çalışmasına rağmen olmaktadır.

Bu makale, Birleşik Krallık’taki ‘Üstün’ bir okulun eski Başöğretmeni Leon Hady tarafından sağlanmıştır. Kendisi çevrimiçi öğrenmeye odaklanan bir çevrimiçi video kişiselleştirme portalı oluşturarak, 100.000’den fazla öğrencinin www.tuitionkit.com‘da sınavları geçmesine yardımcı oldu ve ayrıca İngiltere’deki öğretmen açığıyla mücadele etmek için ülke çapında bir işe alım ajansıyla birlikte öğretmenlerin kalifiye olmasına yardımcı oldu. Academics.tuitionkit.com

Viewsonic.com/education adresinde eğitim ve eğitim teknolojisi hakkında daha fazla bilgi edinin.