Öğretmen iş-yaşam dengesi, herhangi bir mesleğin en kötülerinden biridir. İdari görevler ve gerçek öğretim arasında, tükenmişlik gerçek bir endişe kaynağıdır. Ancak şaşırtıcı derecede basit birkaç değişiklikle, eğitimcilerin ve yöneticilerin yapabileceği birçok şey var. Daha fazla öğretmen esnekliğinden özel kaynaklara kadar, öğretmen tükenmişliği önemli ölçüde azaltılabilir.
Öğretmen iş-yaşam dengesini geliştirmeye yönelik 6 strateji için okumaya devam edin.
Birçok potansiyel öğretmen, tipik bir öğretmenin iş-yaşam dengesini biliyorsa, kariyer seçimlerini yeniden düşünmesi gerekebilir.
Birleşik Krallık Eğitim Bakanlığı, önümüzdeki on yılda devlet okullarına kaydolan çocuk sayısında büyük bir artış olacağını bildiriyor. Buna ek olarak, Mali Araştırmalar Enstitüsü‘ne göre sağlıklı öğrenci-öğretmen oranlarını sürdürmek için ek 30.000 öğretmene ihtiyaç olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum, Birleşik Krallık’taki eğitim standartları ve burada çalışan öğretmenler için felaket olma potansiyeline sahiptir.
Öğretmen Sorumluluklarının Aşırı Yükü
Ortalama bir öğretmenin üstesinden gelmesi beklenen mevcut sorumluluklara bakarsanız, öğretmenlerin meslekten ayrılmak istemelerinin ana nedenleri olarak neden iş yükü ve iş-yaşam dengesinin gösterildiğini görmek kolay olacaktır. Birleşik Krallık okullarındaki öğretmenler şu anda ilerlemeyi ölçmek adına beklenen standartlara bağlı kalarak dönem, hafta ve her ders için planlar hazırlamaktadır.
Bununla birlikte, tüm bu evrak işleri, deneyimli öğretmenlerin çoğu için değerli zaman kaybıdır. Öğretmenler genellikle bir çalışma planının gerekliliği konusunda hemfikirdir olsa da dönem için ayrıntılı bir çalışma planı üretildiğinde, günlük veya haftalık bir ders planını gereksiz bulmaktadır. Bunun yanı sıra, öğrenci ilerlemesinin üzerine planların ilerlemesini belgelerler ve öğrencilerle gerekli etkileşimleri not almaları ders gerçekleştikten sonra olmaktadır. Bu, ev ödevlerini ayarlamaya ve işaretlemeye başlamadan önce meydana gelir.
Çok Fazla Dersin ve Çok Fazla Öğrencinin Öğretmenler Üzerindeki Etkileri
Ortalama 30 öğrencilik ve haftada 5 farklı sınıfla, öğretmenlerin ders planları, ilerleme raporları, ödevler belirleme ve her hafta 150 öğrenci için yarı dönem ödevlerine not vermeleri gerekmektedir. Öğretmenlere yönelik bir Guardian anketi, öğretmenlerin dörtte üçünden fazlasının haftada 65 saate kadar çalıştığını ve bunun çoğunluğunun sadece hazırlık faaliyetlerinde gerçekleştiğini öne sürdü. İngiltere’de öğretmenlerin %43’ü önümüzdeki beş yıl içinde mesleği bırakmayı planlıyor.
Okullardaki bürokrasinin, öğretmenlerin mesleklerinde başarılı olmak için mücadele etmek zorunda olduğu olumsuz ve düşmanca ortamı daha da güçlendiren fon kesintileri, sınav değişiklikleri ve Ofsted izleme gibi faktörleri bile hesaba katmadan, bir meslek olarak öğretmenliği nasıl aşırı yüklediğini ve gölgelediği açıktır.
Sınıfa Daha Fazla Eğitimci Çekmenin 6 Yolu
1. Farklı yaklaşım tarzlarına izin verin
2. Geri bildirim için gerçekçi zaman çizelgeleri verin
3. “Ofis zamanı” ayırmayı teklif edin
4. Takviye dersleri ekleyin
5. Ödevlerin nasıl yönetildiğine yeniden bakın
6. Harici işaretleyiciler eklemeyi düşünün
Daha fazla insan bu mesleği düşünmeye ve bu meslekte ilerlemeye nasıl teşvik edilebilir? Eğitimin temel olarak gerekli unsurlarına ilişkin mevcut bakış açısında küçük ayarlamalarla, öğretmenlerin iş yükleri daha yönetilebilir hale getirilebilir, böylece öğretmeye odaklanabilirler ve meslek içinde daha fazlasının istedikleri farkı yaratabileceklerini hissetmelerine izin verilir.
Hem öğrenciler hem de öğretmenler, bilgiyi nasıl işlediklerini ve aldıklarını etkileyen farklı yaklaşım tarzlarına sahip olabilir. Bazı öğretmenler büyük miktarda bilgiyi kaydetmeyi gerekli bulabilirken, diğerleri bu kadar katı ayrıntılara ihtiyaç duymayabilir. Benzer şekilde, bazı öğrenciler düzenli geri bildirim beklerken, diğerleri bundan faydalanmaz ve nadiren geri bildirim almaktan mutlu olur. Buna ek olarak, öğrencileri sürekli izlemenin, aynı zamanda daha faydalı öğretim süresini ortadan kaldırarak, notları gerçekten iyileştirmede çok az etkisi olduğu gösterilmiştir.
Ek olarak, geri bildirim için gerçekçi zaman çizelgeleri referans alınarak, öğrencilerin ve üstlerin beklentilerini yönetmek, iş yükünü yönetmek kadar önemli olabilir. Bu, esasen öğretmenlere kendi iş yüklerini nasıl yönetecekleri konusunda daha fazla kontrol ve esneklik sağlayacak ve öğretmenlerin kendilerini değerli ve saygın hissetmelerine yarayacaktır.
Öğretmenlere “ofis zamanı” tahsis edilmiş olsaydı, çalışmalarını daha düzenli bir şekilde tartışmak isteyen öğrenciler bunu yapabilirdi. Sürekli raporlama ve geri bildirimden yararlanmayan öğrenciler, öğretmenin öğrencilerin mücadele ettiği noktalara daha fazla odaklanmasını ve bilgilerindeki belirli bir engeli pratik bir şekilde aşmaları için onlara özel zaman vermesini sağlayan takviye derslerine katılma seçeneğine sahip olacaktır. Bu, öğretmenlere, okul zamanı içinde yönetilirken öğrencilerin anlayışını artırma araçları sağlayacaktır.
Geri bildirimi bu şekilde değiştirmenin bir başka yararı da öğrencilere dönemsel veya hatta yılda iki kez daha kapsamlı bir ilerleme raporunun verilmesinin mümkün olması, öğrencinin ve okulun zaman içindeki eğilimleri ve iyileştirmenin gerekli olduğu yerleri görmelerini sağlamasıdır. Bu, ayrıntılara boğulup, büyük resmi kaçırtacak raporlarla uğraşmaktan daha faydalı olacaktır.
Böyle bir stratejinin zayıf tarafı, öğretmenin yeteneğine bağlı olmasıdır. Öğretmen standartları karşılayamazsa veya zamanlarını kötü yönetiyorsa, bunu sürekli raporlamaya kıyasla tanımlamak daha uzun sürebilir. Bununla birlikte, alternatif kritik öğretmen eksiklikleri ve İngiltere içinde düşen bir eğitim standardı ise ödenmesi gereken küçük bir bedel olan marjinal bir fark olma olasılığıdır.
Ödevin nasıl yönetildiğine bakmak, öğretmenlerin iş yüklerini azaltmanın ve iş-yaşam dengesini iyileştirmenin başka bir yoludur. Bunu yapmanın bir yolu, teknolojiyi kullanmak ve bu zaman alıcı görevin öğretmenin sorumluluklarından çıkarılmasına izin veren, kendi kendine notlama yapan, ev ödevi programları sağlamak olacaktır. Bu, matematik ve fen gibi yüksek oranda ampirik, nesnel bilgi içeren dersler için daha uygun olacaktır (bir veya daha fazla belirli cevabı olan sorular). Bununla birlikte, örneğin İngilizce gibi çok çeşitli doğru cevapların mümkün olduğu derslerde, okullar yine öğretmenleri eğitime odaklanmak için serbest bırakacak olan harici belirteçlerin kullanımını düşünmelidir.
Küçük Değişiklikler Ama Büyük Etki – Öğretmenlerin İş-Yaşam Dengesini Dönüştürmek
Bu küçük ama önemli değişiklikleri yaparak, öğretmenlerin şu anda yaşadıkları iş yükünü ve iş-yaşam dengesini, kaynaklar veya mevcut finansman üzerinde çok az veya hiç etki olmadan büyük ölçüde iyileştirmek mümkündür. Bununla birlikte, bu konuyu ele almaya başlamak hayati önem taşımaktadır; çünkü herhangi bir değişiklik olmaksızın, durum yakın gelecekte kontrolsüz bir şekilde büyüyecek ve bu da bugünün gençleri ve gelecek nesiller için felaket olacaktır.
Eğitim stratejisi veya yönetimi alanındaysanız, bugün okulunuzda bir tartışma başlatmayı deneyin. Karşılaştığınız her öğretmen ile.. Dahil edebileceğiniz her öğretmen bir kazançtır. Öğrenciler için harika bir eğitim, sınıflarda iyi dinlenmiş ve hazırlıklı öğretmenlere sahip olmakla başlar.
Bu makale, İngiltere’deki ‘Üstün’ bir okulun eski Başöğretmeni ve Tuttionkit.com‘un yaratıcısı Leon Hady tarafından sağlanmıştır.
Viewsonic/eğitim‘de eğitim ve eğitim teknolojisi hakkında daha fazla bilgi edinin.